Büyük toplumsal travmalar, yalnızca acı ve kayıplarla değil, aynı zamanda dayanışma ve kolektif iyileşmeyle de anılabilir.  Klinik Psikolog Fulda Karaçiçek, "Travmaları yalnızca unutmaya çalışarak değil, onları anlamlandırarak, dersler çıkararak ve dayanışmayı artırarak aşabiliriz. Unutulmamalıdır ki, bu gibi durumlarda iyileşme bireysel değil, toplumsal bir süreçtir ve oldukça uzun sürebilir" diyerek şu önemli bilgileri verdi:

"DERİN İZLER BIRAKIYOR"
Deprem, insan psikolojisi üzerinde derin ve uzun vadeli etkiler bırakan bir doğal afettir. Aniden ve kontrolümüz dışında gerçekleşmesi, bireylerde yoğun bir çaresizlik hissi oluşturur. Travmaya uğrayan kişilerde yaygın olarak güvensizlik, kaygı, panik ataklar, uyku bozuklukları ve geleceğe dair umutsuzluk gibi belirtiler gözlemlenir. Özellikle evlerini ve sevdiklerini kaybeden bireylerde travma sonrası stres bozukluğu, depresyon ve yas süreci daha ağır seyreder.
Sadece yaşayanlar etkilenmiyor
Depremin psikolojik etkileri yalnızca doğrudan zarar gören kişilerle sınırlı kalmaz. Televizyondan, sosyal medyadan veya tanıklık yoluyla depremi takip eden kişilerde de "ikincil travma" gelişebilir. Özellikle çocuklar, yaşlılar ve ruhsal olarak hassas bireyler, bu tür olaylardan derin bir şekilde etkilenebilir.

TOPLUMU ETKİLİYOR
Toplum olarak yaşadığımız büyük travmalar, bireylerin psikolojisini aşarak kolektif bir etki oluşturur. Deprem gibi doğal felaketlerin sonrasında toplumda yaygın olarak yoğun kaygı, korku, güvensizlik, öfke, dayanışma ve kolektif yas süreci gözlenir. Bu gibi durumlarda insanlar, kayıplar karşısında bir araya gelerek destek grupları oluşturabilir, yaralarını birlikte sarabilirler. Ancak bunun için desteğe ihtiyaç duyarlar.

İYİLEŞME SÜRECİNDE DESTEK GEREKİR
Toplum olarak büyük travmalarla başa çıkabilmek için bireysel ve toplumsal düzeyde psikolojik destek mekanizmalarının devreye girmesi gerekir. Travmaların iyileşme süreci, bir anda olmayıp zamana yayılan ve aktif çaba gerektiren bir zamanı kapsar. Deprem gibi afetlerden sonra psikolojik destek çalışmaları, bireylerin travmayı işlemesine yardımcı olur. Psikososyal destek ekipleri, travmaya uğrayan bireylerin duygularını ifade etmelerini sağlayarak iyileşme sürecini hızlandırır.

TRAVMALARDAN GÜÇLENEREK ÇIKMAK MÜMKÜN
Büyük toplumsal travmalar, sonrasında yalnızca acı ve kayıpla değil, aynı zamanda dayanışma ve kolektif iyileşmeyle de anılabilir. Depremler gibi doğal afetlerden sonra yaşanan travmalar, bireylerin ve toplumun dayanıklılığını adeta test eder. Ancak güçlü bir psikososyal destek sistemi, dayanışma ruhu ve önleyici tedbirler, bu tür olaylardan daha bilinçli ve güçlü bir toplum olarak çıkılmasını sağlar. Toplum olarak travmaların tekrarını önlemek için ise bilinçlenme şarttır. Deprem öncesi, sırası ve sonrası yapılması gerekenlerle ilgili farkındalık çalışmaları hem gelecek için şarttır hem de psikolojik dayanıklılığı artırır."

SAĞLIK HABERLERİ İÇİN TIKLAYINIZ

Aydın Jeoloji Mühendisleri Odası'ndan Santorini uyarısı! Aydın Jeoloji Mühendisleri Odası'ndan Santorini uyarısı!